Daylight
See the dew on the sunflower
And a rose that is fading
Roses whither away
Like the sunflower
I yearn to turn my face to the dawn
I am waiting for the day . . .
Midnight
Not a sound from the pavement
Has the moon lost her memory?
She is smiling alone
In the lamplight
The withered leaves collect at my feet
And the wind begins to moan
Memory
All alone in the moonlight
I can smile at the old days
I was beautiful then
I remember the time I knew what happiness was
Let the memory live again
Every streetlamp
Seems to beat a fatalistic warning
Someone mutters
And the streetlamp gutters
And soon it will be morning
Daylight
I must wait for the sunrise
I must think of a new life
And I musn't give in
When the dawn comes
Tonight will be a memory too
And a new day will begin
Burnt out ends of smoky days
The stale cold smell of morning
The streetlamp dies, another night is over
Another day is dawning
Touch me
It's so easy to leave me
All alone with the memory
Of my days in the sun
If you touch men
You'll understand what happiness is
Look
A new day has begun . . .
:)) Bir müzikalin ne kadar iyi olduğunu bence müziklerinin kulağımıza ne kadar çalındığı kanıtlar . . Sayısız ödül sahibi, ''The Phantom Of The Opera'', ''Evita'', ''Jesus Christ Superstar'' ve nicesi hazinelere imza atmış Andrew Lloyd Webber'ın unutulmazlarından biri Cats müzikali.
Thomas S. Elliot’ın ''Yaşlı Sıçan'ın Pratik Kediler Kitabı''ndan (The Old Possum's Book of Practical Cats, aslen Elliot'un mektuplar halinde torunlarına yazdığı kitaptır) esinlenilen Jellicle Kedileri'nin hikayeleri izlerken gözlerimizin çizgileştiğini, bıyıklarımızın çıktığını ve Rum Tum Tugger'la kuyruk sallamaya başladığımızı hissedebileceğimiz bir karnaval.
Çok sevmeme rağmen içinde pek bir anlam barındırmayan çapkın müzikallerin aksine Cats derinden derine çok fazla şey anlatıyor. Bir yandan içimdeki çocuğa Jellicle'lardan biri olma hayali kurdururken diğer yandan danslarına, müziklerine hayran bırakıp bir yandansa milimi milimine oranlayarak yaptığı benzetmeyle çaktırmadan kendine kilitlemişti beni . .
Pek fazla müzikal geçmişi olmayanlara ilk önerim Cats olur sanırım.. Çünkü senfonikten Rock'n Roll'a birçok müzik türünü içinde barındırıyor ama bir o türe bir bu türe koşup kafa karıştırmak yerine profesyonel bir uyum içinde tane tane sunuyor notaları...
İlk kez 1981 yılında sahnelenmiş... Canlı izlemeyi çok isterdim;ne yazık ki 2002 yılında sona ermiş sahnelenme olayı. Bir sitede okuduğuma göre 3358 kez sahnelenmiş . . Memory 100 üstünde sanatçı tarafından yorumlanmış.. Susan Boyle bununla epey alkış almıştı hatta. Ben Elaine Paige'den müzikaldeki orjinal halini çok seviyorum; annemin kulağında Barbara Streisand'ın sesiyle kalmış; Sarah Brightman'ın ortalığı inletmişliği var Memory ile.. Ve... Bir de Simone Simons'un cennetten inme sesi ve Epica'nın ''Beyond The Depth'' şarkısındaki atmosferiyle harmanlanmış baş döndüren versiyonunu tavsiye ederim x))
Memory... Tüm şarkılar biraz eksik gelmiştir hep bana. Ya fazladan birkaç notaya ya da farklı sözlere ihtiyaç duyarım içten içe hep. Memory ise beni afallatan, kör ve dilsiz bırakan bir şarkı. Şarkı bir gecede yazılmış Webber tarafından. Sözleri yine Elliot'un ''Rhapsody On a Windy Night'' şiirinden yararlanılarak Trevor Nunn tarafından düzenlenmiş. Kendimi gerçekten şanslı hissediyorum bu şarkı ve müzikali tatmış biri olarak. Paylaşmak istedim umarım hoşunuza gider :)