Buna benzer bir durumu bir porno dergide okumuştum. annem hep derdi penisle şaka olmaz diye. TV'de hep o aptal reklamlar "çocuklardan uzak tutunuz, onların ulaşamayacağı yerlere
KALDIRINIZ." annem penisle şaka olmaz derdi ve hep benim ulaşamayacağım yerlere KALDIRIRDI. artık büyüdüm ve KALDIRMIYORlar. kolaylıkla ulaşabileceğim yerlerde bütün penisler.
ama bu bizi azılı bir senarist yapmaz, konulu filmerde homolog başroller paylaşmamıza neden olmaz. moral bozan bir intihardan öteye geçemez. yüzyıllardır süren gösteriş
merakının önüne ancak böyle geçilebilir kanısı, hiç de TATMİN EDİCİ değil. zavallılıktan başka ne olabilir, global sorunları bireysel duygu çıkarımlarıyla çözmeye çalışırken ki
duyulan çıkar çatışmaları ve hepimizin birey birey narsist savaşa katkılarını hesaplamanın yanında bile ezik sayılabilecek olan tedevisiz şizofreni atakları! artık uğraşlar
niyetini bile kaybetti. bilinç altında öyle büyük tahribatlar var ki kimsenin yarabandı bunu kapatmaya yetmez. Bu aklıma bi anımı getirdi.bir komşumuz vardı. o kadar fakirdi ki adet günlerinde 1 kutu yarabandı
alırdı ve tampon bölge oluşturudu. ben ne zaman evde hayat üçgeni kurmaya çalışsam hep bir kenarım eksik kalırdı. ama babam öyle değildi. o çok güzel eşkenar üçgen olurdu.
birgün ben de yanına gittim ve harika bir beşgen olduk. evet ben babamın yanına da giderdim. sorumluluk sahibi bir adamdır babam. akşam eve gelirken elinde hep bir kilo giyotini
mutlaka olurdu. çok zalim sigara içer ama "erkek adam" mantığında bir faşistlikle halka yapmazdı. içinde sıfır olan sayıları sevmez, cümleye "o" harfiyle başlamazdı..
Buna benzer bir durumu bir arkadaşım anlatmıştı. daha sonra sıfır 900'lü hatlarda teleoğlancılığa başladı. kafatasını aldırmıştı beyni kıvrım kıvrım görünüyordu. bu iyi bir şey
çunkü aklından ne geçtiğini kolaylıkla görebiliyorduk. onun insanlara karşı bu kadar samimi olmasını neye borçluyuz bilmiyorum ama erken yaşta öldü. bir gün bizim muhitte bir
parkta, salıncak demirlerine bacaklarımızla tutunup baş aşağı durup sigara içiyorduk. o da geldi. tam baş aşağı dururken beyni yere düştü ve patladı. parçaları toplamaya
çalışırken kediler üşüştü ve bir kısmını yediler. üzgünüm ZEN seni kaybettiğimiz için, hala üzgünüm.. evet tam tahmin ettiğin gibi; bileklerimdeki bu izler senin verdiğin gümüş
jiletin hediyesi. ne iyi ettim de yanına geldim demi. keşke ölmeseydin be zen çok erken giitn. ama ben de yanına geç gelmedim dimi??! bu arada burası neden bu kadar sıcak?
şu elinde dev bir çatal tutan, boynuzlu ve kırmızı adam neden üstümüze doğru geliyor?!?!
Buna benzer bir durumu televizyonda izlemiştim. katil arılar bir araya gelip dev bir üreme organı oluşturmuşlardı. erkek ve dişi organ olmuşlardı hem de tek bir organizmada. dişi
organla kurbanlarını içeri alıp, erkek organla orgazm olup dışarı atıyorlardı. ancak canlı kurban ölüyordu. çünkü binlerce arının ısısı canlıyı denatüre ediyordu. kurbanlarını
kendilerinin salgıladığı başta insan olmak üzere bütün hayvan aleminde üreme isteği uyandıran bir kokuyla kendilerine çekiyorlardı. son duyumlarıma göre bu dev ORGAN detroite doğru
ilerliyormuş. şimdilik paniklemeyelim. üremek için karılarını/kocalarınızı, erkek/kız arkadaşlarınızı kullanmaya devam edin. eski kondomlarınızı hemen atmayın. çok samimi bir
arkadaşım bunların koleksiyonunu yapıyor. hem de karşılığında iyi para veriyor!!
buna benzer bir durumu daha önce kendim de yaşamıştım birini sevdim ama kaybetmemek için başka başka insanları kullandım. aldattım onu yani hem de onu sevdiğimi dahi bilmiyordu o
o zaman. sonra aldatıldım. başka bir sürtük buldum. beni kendi yatağımda aldattı hem de benle sevişirken. göz kapaklarının altında tanıdığım bir yabancıyla!!!! o yüzden artık
göz kapaklarımı kapatmamak için aldırdım onları. şimdi dünya kerhanesinde bir başıma bakire rolü yapmanın anlamı yok. sandım ki tek masum o. ama değilmiş. asıl günahı o işledi.
sattı beni ve bırakmadı hiç bende beni. ben hala dua ediyorum kendime, sana, ona, kendimize, size ve onlara.. eğer tanrı beni yeryüzüne gönderdiyse ve bir cinnetlik ölüm bahşettiyse,
onu ne zaman kullanacağım bilmiyorum. bana s*ktirip gideceğim günü seçmemde yardım eder misiniz? ben hala sodomdayım. e postalarınızı henüz almadım. burdaki postacılar biraz piç
kurusu da..
Yunus Emre Karadeniz
1 yorum:
"şu elinde dev bir çatal tutan, boynuzlu ve kırmızı adam neden üstümüze doğru geliyor?!?!"
Bence burasını daha güzel tasvir edebilirdin. Yazının içinde çok basit kaçtığını düşünüyorum.
Yorum Gönder