4 Ekim 2009 Pazar

03102009

Yıl 2009 ılık bir sonbahar akşam üstü Hacettepe Sinema ve Video Topluluğu olarak Kızılay'da toplandık. Bu seneki etkinliklerin neler olacağını belirlemek istiyoruz. Uzak olmayan bir gelecekte bu yazı burda bizimle olacak. Umursamaz ,unutkan...Kimse hatırlamıyor konuşulanları. Belki hatırlamamak en iyisidir. Anı yaşa! 3 film birden izlemek istiyorum ayrıca! Geceyi müzikle bitirme planları , gülüşmeler , mutluluk sarhoşluğu. Film izlemek istiyorum ! Zaten ben topluluğun benimle geyik yapabilme ihtimalini seviyorum. Konuşmak.. Konuşmak .. Beklemek.. Özlemek.. Yeniden konuşmak.. Konulup fikirler , planlar üretip bunu gerçekleştirme hayalleri kurmak ; gerçekleşmese bile burda körili tavuk salata kokusuyla sohbet etmek. Bu sene gerçekten ümitlenmek , Hacettepe ve sinema bileşiminde konuşmak , konuşmak.. Körili tavuklu salatanın sadece kokusu değil , kendisiyle de beslenerek konuşmaya dahil olmak. Giderek daha aktif oluyoruz sanki. Keyifliyiz , konuşkanız , hevesleyiz. Dönemin ilk tüm-ekip toplantısındayız. Eksiklerimiz var , ama gelecekler inanıyoruz. İki senedir sadece inanıyoruz. Partimiz bile ayaklı perde inancımıza bağlı.Konuşacak çok şey var. Kaç kişi gelecek ? Önemi yok. 10 kişi bile olacak izleriz. "Film insanın doğasından gelir."
Sabah erken saatlerde gelen kahve kokusuyla uyanmak , kokunun geldiği yöne doğru yönelmek ve kişisel ihtiyaçları es geçip , kahve içmek arzusu. Kahve , kahve ve sigara. İzlediğim en kötü filmlerden.. Filmler.. Kahveni alıp güzel bir film seçmek , sabaha kadar izlemek. Zaman öyle farkında olmadan geçer ki , uzanmış oldupun yatağın sıcaklığını ve ıslaklığını hissedersin. Kalkarsın. İhtiyaçlarını giderirsin ve yarın içeceğin kahvenin düşüncesiyle uykuya dalarsın.

1 yorum:

Forsa Midas dedi ki...

KULAK KİRİ VE SIÇANLAR

masum bir yakarıştı benden çokca uzak bir gökyüzünden gökyüzüme haykırılan. kulaklarımı tıkamaya çalışırken deldim kulak
zarımı parmaklarımla, artık bakir dğil. ter bezlerim korkuyu salgıladı. gözlerime üfürülen uyku tozlarıbirer intihar
komandosuydu. gözlerimdeki torbalarda onlardan birer ordu kurdum. ağlamak isteyince durdururlar onlar beni ve ne zaman
ölmek istesem bileklerimle öpüşür en keskin kalem traşların jiletleri. çift kişilik bir pandomimde senkronu kaçırmamak
içindi bunca çabam. ben kötü olmadım hiç. en iblis yanım şeytan tırnağım. yaşlanmadan bunamayacağım. içimdeki çocuğu
kayalıklara fırlattım. katil olamam ya. çocuk pornolarında oynaması için teklifler geliyordu!!

zihnimdeki alacalı bulacalı renklerle kendime bir tablo yaptım. altına imzamı atmadım ve geride delil de bırakmamak için
yaktım bütün fırçaları ve darbeleri. çıktım en yakın hastaneye gidip kendime 3-5 serum aldım. tam ayrılırken çöp kutusundan
sesler duydum, gittim, baktım. ikiz ceninler vardı aldım cebime koyup eve getirdim. sevdim emzirdim. onlara meni çorbası
regl maması yaptım. çabucak büyüdüler. birini salonda katletmek zorunda kaldım. çünkü cinsel arzuları uğruna kaburga
kemiklerini kırmamı rica etti.evde fazla ingiliz anahtarı kalmamıştı ben de alt komşudan elktrikli testeresini aldım.
ayarı galiba kaçırmışım. en son ağzından kalın bağırsakları sarkarken balkondan intihar etmeye çalışıyordu gördüğümde.
ötekine Sam adını verdi. çok sersem biriydi. bir gün çok keyiflendi benden tek sigara istedi. VERDİM. elini şıklattı ve
parmak aralarından çıkarttığı alevle yaktı sigarasını. yalnışlıkla ateşi halıya düşürdü. ev alev aldı.

alevler çok yükseldi bir gece vakti sokağımda ve filistinden dumanı gören çocuk küfretti! ve birileri kulaklarını tıkarken
olanları duymamak için, yalnışlıkla kulak zarlarını deldi!!!